Dişi kediler çiftleştikten genellikle 58-62 gün sonra 1-5 (nadiren daha fazla) yavru doğururlar ve bu doğumla birlikte yavru bakımı da başlamış olur. Elbette bu bakımın ilk bir ayı hemen hemen tam olarak annenin kontrolündedir. Doğumdan sonra 24 saat içinde yavrunun anneyi emmesi, bu ilk sütün içinde bulunan immun globulinler (bağışıklık sağlayan maddeler) bakımından çok önemlidir. Bütün anneler gibi yavrularına karşı çok müşfiktirler. Onları devamlı yalar, emzirir ve temizlerler. Bu yalama ve temizlik sırasında yavrularının çiş ve kakasını da yaptırırlar. Belli bir yaşa kadar bu yalama ve çiş yaptırtma olayı yavru kedi için hayati önem taşır. Çünkü yavrular doğduklarında henüz böyle bir reflekse sahip değillerdir.
Yavru Kedi Bakımının Püf Noktaları
Yavru bir kedinin annesinden ayrılma yaşı ortalama 2 aylık civarıdır. İlk aldığınızda annesinden ve kardeşlerinden ayrıldığı, yeni bir ortama geldiği için, korkmuş ve ürkmüş olabilir. Gidip herhangi bir köşeye saklanıp çıkmayabilir. Onu oradan zorla çekiştirerek çıkarmaya çalışmayın. Çünkü bu onu daha da korkutabilir. Yumuşak bir sesle nazikçe onunla konuşun. Bir oyuncak veya ip benzeri bir cisim bulun ve onun önünde hareket ettirin. Kediler çok meraklı ve oyuncu oldukları için dışarı çıkacak ve büyük bir ihtimalle oynamaya başlayacaktır. Bir kaç gün içinde size ve çevresine alışacaktır. Ona ayrıca kediler için üretilmiş özel kokulu (catnip) fare, top veya benzer oyuncaklar alıp verebilirsiniz. Bunlarla genellikle iyi vakit geçirirler. Yumuşak bir battaniye veya kedi yatağı ile onun uyuyabileceği bir yuva yapabilirsiniz. Yada kediler için bu amaçla hazırlanan ürünlerden alabilirsiniz. Çünkü onlar genellikle içine gömülüp yatabileceği ortamları çok severler. Normalde kedi bakımı köpeğe nazaran çok daha kolaydır. Her gün sokağa çıkarıp dolaştırmak gerekmez. Eğer uygun (köpeklerin giremeyeceği ve trafiğe fazla yakın olmayan) bahçeli bir eviniz varsa evine ve size alıştıktan veya aşıları bittikten sonra onun bahçeye çıkmasına izin verebilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken diğer bir konuda zamanı geldiğinde onu kısırlaştırmaktır. Aksi halde sokağa çıktıktan sonra ne zaman ve nasıl geleceğini asla tahmin edemezsiniz. Bu yüzden kedi sahibi olduğunuzda bu konuyu veteriner hekiminiz ile görüşün ve eğer yavru almak istemiyorsanız kısırlaştırma operasyonunu zamanında yaptırın.
Yavru Kedide Diş Değişimi
Yavru bir kedi 3,5 aylıktan itibaren süt dişlerini değiştirmeye başlar. Dökülen ve yerine çıkan dişler hayat boyu kalıcıdır. 6-8 aylık olana kadar süt dişlerinin tamamı değişir. Çoğu zaman dökülen dişleri farketmek mümkün olmaz. Zaten dökülenlerin yerine çok kısa zamanda yenileri geldiği içinde çok fazla dikkat çekmez. Sadece bu dönemde bazen ateşli bazen iştahsız bazen de yemeğini ağzından düşürme gibi belirtiler görülebileceği için belki dikkatinizi çekebilir. 1 yaşına kadar diş kaşıntısı yoğun olduğu için elinizi, ayağınızı veya bulduğu her şeyi kemirme ve ısırma eğiliminde olacaktır. Kedi eğitmek köpekler kadar kolay olmasa da istemediğiniz davranış biçimlerini engellemek için sert ve kararlı bir ”hayır” çoğu zaman işe yaramaktadır. 1 veya 1,5 yaşından sonra dişlerde tartar oluşumu başlayacağından zaman zaman diş temizliği yaptırma ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Aşılamalar veya diğer işlemler için kliniğe gittiğinizde veteriner hekiminiz gerekli kontrolü yaparak bunun zamanını size belirtecektir.
Kedilerde Tuvalet Eğitimi
Bir kedinin ilk aldığı eğitim tuvalet eğitimidir. İçgüdüsel olarak yattığı yere pislemeyi sevmeyen kedilere, tuvaletini yapacağı uygun yeri belirlemeniz ve bunu kedinize göstermeniz çoğunlukla yeterli olacaktır. İçine kolay girip çıkacağı ve eşelenmesine yetecek büyüklükte bir kum kabı seçmeniz, işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Nadiren de olsa bazen bu konuda çeşitli problemler yaşamanızda olasıdır. Kediniz kumunu beğenmeyebileceği gibi kendi istediği bir yere yapmayı da tercih edebilir. Özellikle işaret koymak amacı ile tuvalet yapma eğilimi olduğunda seçtiği bu bölgeleri iyice temizleyerek özel uzaklaştırıcı spreyler kullanabilirsiniz. Kediniz kuytu yerleri seçiyor ve buralara tuvaletini yapıyorsa onun mizacından kaynaklanan bu sorunu, ona kapalı bir kedi tuvaleti seçerek çözümleyebilirsiniz. Kedilerin tuvalet eğitiminde çoğunlukla size kalan düzenli olarak kakaları toplayıp atmaktır. Bu kumlar emici özelliğe sahip olduğu için belli bir süre ve miktar çişi ve kokuyu emecektir. Ne zaman koku yapmaya başladıysa o zaman kumun tamamını değiştirmelisiniz. Kum değiştirme süresi kedinin yediği yemeğe, içtiği suya, yavru veya yetişkin olmasına göre farklılık gösterir.
Yavru Kedide Tüy Bakımı ve Fırçalama
Kediler yılda en az 2 kez tüylerini değiştirirler. Ancak bu ölü tüylerden sizin yardımınız olmadan kurtulmaları çok uzun zaman alabilir. Bu yüzden uygun bir fırça edinip (çoğu zaman uzun tüylüler için tel fırça, kısa tüylüler için eldiven fırçalar) onu fırçalamak tüylerinin çabuk yenilenmesi ve ona yardımcı olmak açısından gereklidir. Bu aynı zamanda evinize daha az tüy dökülmesi demektir. Çoğu kedi fırçalanmaktan pek hoşlanmaz. Bu alışkanlığı kazanabilmesi için onu mümkün olduğu kadar erken yaşlarda fırçalamaya alıştırmalısınız. Fırçalamanın sabah akşam yapılması tüylerin daha sağlıklı ve canlı olmasını sağlayacaktır. Her gün kedinizi fırçalarken aynı zamanda rutin kontrollerini yapmayı ihmal etmeyin. Kulaklarının içini, derisindeki değişiklikleri, gözlerini, dişlerini ve dişetlerini olabildiğince dikkatli bir şekilde kontrol edin. Olası problemler veya size yanlış gelen durumlarda mutlaka veteriner hekiminize danışmayı ihmal etmeyin.
Yavru Kedide Banyo
Normalde kediler temiz ve titiz olduklarından zaten kendilerini devamlı yalayarak temizlerler. Bu yüzden köpekler gibi zaman zaman da olsa yıkanmaya (medikal problemler dışında) ihtiyaç göstermezler. Onları yıkamak temizlenme alışkanlıklarını yok edebilir veya azaltabilir.
Yavru Kedi Bakımında Önemli Notlar
Evlerde hepimizin severek bakıp yetiştirdiği bazı bitkiler kediler için zehirli olabilmektedir. Kedinizin bu tür bitkileri kemirme veya yeme eğilimi varsa ona göre tedbirinizi almalısınız. Kediler olağanüstü cambazlardır. Genellikle evdeki kırılacak eşyaların arasında inanılmaz bir hız ve zerafetle yürürler fakat zarar vermezler. Ancak onların da ara sıra sakar olanlarına rastlanmaktadır. Eğer kediniz eşyalarınızı kırıp dökmeye başladıysa “sakar” olarak kabul edilebileceği için, değerli ve kırılabilir eşyalarınızı kapalı bir dolaba kaldırmanız faydalı olacaktır. Hep kedi ile köpeğin düşman olduğu düşünülür. Aslında her ikisi de doğuştan birbirine düşman değildirler. Bugün sokakta birçok kedi ve köpek birlikte yaşamakta ve aynı yemeği paylaşmaktadır. Sadece ilk başta kedi, köpekle karşılaştığında içgüdüsel olarak korkabilir. Ancak köpekten bir zarar gelmeyeceğinden emin olduğunda o da dostça davranır. Bugün birçok evde kedi ve köpek birlikte yaşamaktadır. Kedi ve köpek evde birlikte yaşayacaksa ikisinin de yavru olarak alınması en iyisidir. Eğer evde yetişkin bir köpek varsa, kedi seçimi yapılırken bilhassa yavru olmasına özen gösterilmelidir.
Yavru Kedinizle Veterinere İlk Ziyaret
Kedinizi aldığınız gün ya da ertesi günü veteriner hekiminize götürüp genel bir kontrolden geçirmeniz onun sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. Bilindiği gibi yavrularda bağışıklık sistemi tam olarak gelişmediğinden hastalığa yakalanma riskleri fazladır. Bu hastalıkların bazıları ölümcüldür. Zamanında yapılacak bir kontrol böyle bir hastalığa yakalanmış yavrunun yaşama şansını artıracaktır. Veteriner hekiminiz kedinizin kulaklarını, gözlerini, burnunu, ağzını, dişlerini, derisini ve ateşini kontrol edecek ve herhangi bir sorun olup olmadığına bakacaktır. Kemik gelişimi, vücut büyüklüğü, kilosunun uygun olup olmadığı, hangi mamayı yemesi gerektiği, beslenme düzeni ve yemesi gereken mama miktarı gibi konularda sizi bilgilendirecektir. Diğer ihtiyaçlarınız (mama kabı, oyuncak, fırça…) konusunda da size yol gösterecektir. Önemli olan diğer bir nokta da yavru kedilerde ihmali halinde ciddi sorunlara yol açabilen parazitlerin varlığıdır. Kancalı ve şerit parazitler gibi birkaç bağırsak paraziti türü yavru kedinizin bedeninden beslenir. Bu parazitler anneden yavruya geçebildiği gibi kaldıkları ortamlardaki hijyen koşullarının kötü olması sonucunda da yavruya geçmiş olabilirler. Karın bölgesinde şişlik, ağız kokusu, kötü kokulu gaz çıkarma, kaşıntı, ishal ve ateş gibi belirtilere neden olurlar. Bu nedenle yavru kedinin dışkısından alınacak küçük bir parçanın incelenmesi sonucunda eğer parazit varlığı tespit edilirse gerekli tedavi düzenlenmeli ve bu parazitlerin daha erken yaştaki yavrunun gelişiminde meydana getirebilecekleri olumsuz etkiler ortadan kaldırılmalıdır. Bu nedenle yavru kedinin dışkısı, formu, kıvamı ve kokusu gibi özellikler yönünden incelenmeli ve dışkıda değişiklik görüldüğünde veteriner hekime başvurulmalıdır. Yavru kediniz ile birlikte yaşamaya başladığınız ilk günlerde davranışlarını, etrafına karşı ilgisini, oyunculuğunu, yemeğini yiyip yemediğini, sağlık durumunda bir değişiklik (ishal, kusma…) olup olmadığını dikkatli bir şekilde gözlemlemelisiniz. Çünkü bazı hastalıklar belirtilerini hemen göstermeyebilir. Bu tip hastalıkların ilk kontrolde (eğer bir semptom görülmüyorsa) tespiti zordur ve veteriner hekiminiz tarafından da tespit edilemeyebilir. Bu yüzden yavru kedinizi iyi gözlemlemeli ve yavru kedinizin durumunda oluşabilecek değişikliklerde veteriner hekiminize başvurmalısınız.