Bir canlının yaşamsal faaliyetleri arasında önemli bir yer tutan beslenme tüm vücut fonksiyonlarının devamlılığı için gerekli temel unsurdur. Canlı vücudunda gelişen tüm metabolik ve fizyolojik olayların rutin işlevlerini sürdürebilmesi için bir miktar besin gereklidir ve bu yaşam payı olarak adlandırılır. Canlının bedensel aktivasyonlarını sürdürebilmesi için de gerekli bir enerji payı ihtiyacı vardır. Yaşam payı ve enerji payı canlının toplam besin ihtiyacıdır ve zorunlu olarak dışarıdan alınması gerekir. Beslenme ne kadar dengeli ve yeterli olursa canlının yaşam kalitesi de aynı oranda yüksek olacaktır. Kedinin ırk, cinsiyet, yaş ve boyutlarına göre besin ihtiyacı farklı olabileceği gibi laktasyon, gebelik, çiftleşme gibi özel durumlarında da günlük besin ihtiyacı farklı olacaktır. Biz bu farklılıkları gözeterek beslenme sayfalarında, beslenmedeki en temel unsurları ve dikkat edilmesi gereken diğer konuları açıklamaya çalıştık. Bu bilgiler tamamen sağlıklı bir kedinin temel ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmıştır. Doğal olarak hastalıklar veya başka nedenlere bağlı olarak vücudun ihtiyaçları farklılık gösterebilir. Bu nedenle kedinizin beslenme şekli ve düzeni veteriner hekiminiz tarafından belirlenmelidir.
Yetişkin Kedilerde Beslenme
Tüm canlılarda olduğu gibi kedilerde de yaşamsal faaliyetlerin devamı için beslenmenin önemi büyüktür. Kedilerinde normal vücut fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için almaları gereken zorunlu bir miktar besin vardır ki bu da yaşam payı olarak adlandırılır. Gıdalar ile alınan besin maddeleri sindirim sistemi tarafından alındıktan sonra çeşitli enzimler tarafından kimyasal tepkimeler yolu ile vücudun faydalanabileceği hale getirilir ve dolayısıyla gerekli olan enerji sağlanmış olur.
Kedilerde ortalama canlı ağırlık ve buna bağlı olarak günlük besin miktarı ırklara göre fazla farklılık göstermez. Yetişkin bir kedinin günlük enerji gereksinimi yaklaşık olarak 60-80 kcal/kg dir.
Kedilerin sindirim sistemleri köpeklere göre bazı fizyolojik farklılıklar gösterir bu nedenle kedi diyetlerine bazı ilaveler yapmak ve gıdasında yeterli düzeylerde bulunmasına dikkat etmek gerekir. Yetişkin bir kedinin bağırsaklarında sakkaraz ve laktaz enzimlerinin aktivasyonu yavru dönemlerine göre daha az olduğundan süt gibi laktoz içeren gıdalar vermekten kaçınılmalıdır. Aksi halde ishaller şekillenebilir.
Kedilerin karaciğerinde glikokinaz enzimi bulunmaz bu nedenle karbonhidrat düzeyi yüksek gıdaları sindiremediklerinden sevmezler.
Kediler protein oranı yüksek gıdaları tercih ederler. Özelliklede hayvansal protein kaynakları kullanılan mamalar kediler için caziptir. Protein kaynağı olarak et ve tavuk ilk sırayı alır. Aşırı protein tüketiminin ileri dönemlerde böbreklerde kronik rahatsızlıkların nedeni olabileceğini unutmamalı ve doğru düzeyde protein tüketimini sağlamalısınız.
Yumurta kedinize verebileceğiniz iyi bir protein kaynağıdır ancak çiğ vermemelisiniz. Çünkü çiğ yumurtanın akında B vitaminini nötralize eden avidin maddesi vardır.
Karbonhidratlar kedinizin enerji ihtiyacının sağlanmasında önemli bir yer tutar. Bu nedenle sindirilebilirliği yüksek nişastalı besinlerin gıdasında bulunmasına dikkat etmelisiniz.
Kedilerde amino asitler pankreasta insülin salgısını aktive ettiklerinden yetişkin bir kedinin beslenmesinde önemli bir yeri vardır. Amino asitlerin bir çoğu vücut tarafından sentezlenebilir. Ancak bir kısmı da vücutta sentezlenemez (esansiyel amino asitler) ve gıdalar ile dışarıdan alınmalıdır.
Kediler için en önemli esansiyel amino asit taurindir ve yetişkin bir kedinin gıdasında yeterli düzeyde bulunması gerekir. Bunun içinde kediniz hayvansal protein tüketmeli veya dışardan takviye edilmelidir.
Yağlar kedinizin enerji ihtiyacını karşılar ve özellikle gıdasında bulunması gereken besin maddelerindendir. Kedilerin vücutlarında sentezlenebilen yağ asitleri hücre zar yapısından, hormon sentezine kadar vücudun pek çok fizyolojik mekanizmasında görev alır. Vücutlarında sentezlenemeyen esansiyel yağ asitlerinin gıdalar ile dışarıdan alınması gerekir. Aksi halde gelişim bozukluğu, deri ve tüy yapısında bozuluklar gibi pek çok problem yaşanılabilir.
Kediler için gerekli olan araşidonik asidin yetişkin kedinin diyetinde bulunmasına özen göstermelisiniz. Vitamin ve minerallerin vücut fonksiyonlarında etkin bir yeri olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle de kedinizin yemeğinde uygun ve dengeli oranlarda bulunmasına özen göstermelisiniz.
Beslenmede dikkat edilmesi gereken konular
B1 (Tiamin) vitamini eksikliği kedilerde sık görülen bir durumdur. Bu nedenle tiaminin parçalanarak yıkımlanmasında rol alan tiaminaz enziminin çiğ balıkta bulunduğu dikkate alınmalı ve kedilere çiğ balık yedirmemeye özen gösterilmelidir.
Kalsiyum ve fosfor da kedinizin yemeğinde uygun oranda bulunmalıdır. Aksi halde ilerleyen yaşlarda kedinizde kemik deformasyonları söz konusu olabilir.
Kediler aktif A vitamini sentezi yapamazlar bu nedenle bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri hayvansal kökenli gıdaların yemeklerinde bulunmasına özen gösterilmelidir.
Bu temel özellikler dikkate alınarak hazır mama firmaları tarafından çok çeşitli spesifik ürünler kedilerin beğenisine sunulmuştur. Örneğin kilo almaya meyilli kediler için light mamalar, kıl yumaklarının atılımını kolaylaştıran mamalar, alerjik deri yapısına sahip kediler için kuzu etli mamalar, balıklı mamalar, tavuklu mamalar, iran kedilerine özgün mamalar, deri ve tüy yapısını güçlendiren mamalar, hassas sindirim sistemi olan kediler için sensitive mamalar gibi …
Kediler sık sık yemek yemeyi severler. Özellikle idrar taşları açısından (Struvit) problemi olan kedilerde vücut asiditesinin normal seviyede tutulabilmesine yardım için sık yemek yemek önemlidir.
Sürekli bol ve temiz su bulundurmalısınız. Eğer kuru mama ile besliyorsanız bu bir zorunluluktur.
Konserve gıdalar her zaman kedilerin tercih ettiği mamalardır. Yalnız bu mamaların tüketimi sırasında tarihlerine ve bombaj yapıp yapmadığına dikkat edin.
Yiyecekleri konusunda her zaman seçici davranan kediler gıda değişikliklerinden pek hoşlanmazlar. Zorunlu bir değişim yapılacaksa bu geçişin günlere dağıtılarak yavaş yavaş olması sindirim sisteminin adaptasyonu içinde yararlı olacaktır.
Yetişkin bir kedinin beslenmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan bir tanesi de kilosunun kontrol altında tutulmasıdır. Bilindiği gibi fazla kilo her zaman olası bir sorunun (kalp, dolaşım, iskelet sistemi gibi) ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle kediniz kilo almaya başladığında hemen veteriner hekiminize danışarak onun için en uygun diyet mamayı seçerek kilo sorununu çözümlemelisiniz.
Yavru Kedilerde Beslenme
Bilinçli ve dengeli bir beslenme yaşamın temel şartlarından birisidir. Bu konuda yapılabilecek yanlışlar yaşam üzerinde ciddi olumsuz etkiler (kas ve iskelet gelişim eksikliği, immun sistem yetersizliği, bozuk tüy yapısı gibi) doğuracak ve birçok soruna yol açabilecektir.
Özellikle kedi beslenmesi söz konusu olduğunda daha dikkatli olmak bir zorunluluk halini almaktadır. Çünkü kediler daha seçicidirler ve bu nedenle onları belli diyetlere uydurmak oldukça zordur. Yapıları gereği kediler daha fazla protein tüketmek zorundadırlar. Yine yapıları gereği bazı maddeleri (Taurin, A vitamini, Araşidonik asit gibi) hayvansal kökenli gıdalardan karşılamak zorundadırlar. Ayrıca kediler köpeklerden daha sık yemek yeme ihtiyacındadırlar.
Örneğin yetişkin bir köpek günde bir veya iki öğün yemek yiyerek yaşamını sürdürürken bu kedilerde 4-5 öğün olmak zorundadır. Ayrıca kedilerin enerji ihtiyacı vücut ağırlıklarına kıyaslandığında çok fazladır. Yavru bir kedinin enerji ihtiyacı ise yetişkin bir kediye göre daha fazladır.
Yenidoğan Yavruların Beslenmesi
Doğumun hemen sonrasında annenin memelerinden salgılanan kolostrum, içerdiği antikor ve diğer immun maddeleri ile yavru kedi ve köpeklerin hastalıklara karşı korunmasına yardımcı olur. Bu koruyucu maddeler sadece ilk 24 saat içerisinde yavrunun bağırsaklarından emilebildiğinden, doğumdan hemen sonra anne tarafından emzirilmeleri gelecek günler için büyük önem taşımaktadır.
Doğumu takiben ilk 24-72 saat içerisinde annenin sütü kolostrumdan normal süte dönüşür. Yavrular ilk 3-4 hafta boyunca, günde minimum dört yada altı kez emzirilmelidir. 4 haftalığa ulaşıncaya kadar anne sütü normal gelişim için yeterlidir. Bu sürenin sonunda anne sütü yavrunun artan yüksek miktardaki kalori ihtiyacını tek başına karşılayamayabilir. Bu yüzden yavrulara anne sütünün yanı sıra takviye olarak yavrular için hazırlanmış süt tozlarından ve takriben 5 haftalıktan sonra yumuşak mamalardan verilebilir.
Ancak doğum sonrası herhangi bir nedenle anne sütü sağlanamıyorsa o zaman beslenme dışardan karşılanmalıdır. Bunun için hemen hemen anne sütüne yakın biyolojik yararlılık sağlayan hazır yavru kedi süt tozları vardır. Bunların kullanılması yavrunun sağlıklı gelişimini sağlayacaktır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken şey anne olmadığı için yavrunun dışkısı, idrarı takip edilmeli ve varsa gazı giderilmelidir.
8-12 Hafta Arası Beslenme
Birçok yavru en geç 8 haftalıkken sütten kesilirler. Bu döneme gelindiğinde yavrular yavaş yavaş sütten kesilmeli ve mamalara geçiş yapılmalıdır. Bu mamalar yavrunun tüm ihtiyacını karşılayacak biçimde olmalıdır. Sık sık, azar azar verilmeli yine dışkı kontrolü yapılmalı ishal veya kabızlık gibi sorunlar derhal çözülmelidir. Mamalara geçişle beraber temiz ve taze içme suyu sürekli olarak önünde bulundurulmalıdır. Daha öncede belirtildiği gibi yetişkin olana kadar geçen süre içinde beslenme çok büyük önem taşır ve bu nedenle kedinize vereceğiniz gıdaların özenle seçilmiş olması gerekir. Yavru kediler erişkinlere oranla üç kat daha fazla enerji ihtiyacına ve besine ihtiyaç duyarlar. Fakat küçük ağız, diş ve mide yapıları aldıkları ve sindirdikleri gıdanın miktarını büyük oranda kısıtlar. Bu nedenle yavru kedilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yüksek sindirilebilirliğe sahip hayvansal kaynaklı gıdalar ile beslenmeleri faydalı olacaktır.
Hamile Kedilerde Beslenme
Hamilelik tüm ihtiyaçların arttığı özel bir dönemdir. Bu dönemde artan bedensel ihtiyaçlara bağlı olarak kedinizin beslenmesine özen göstermelisiniz. Çünkü bu dönemde kedinizin kendi yaşamsal fonksiyonlarının devamını sağlamak için gerekli besin miktarı yanında, yavru gelişimini de sağlayacak oranda besin alması gerekir. Bu nedenle hamilelik döneminde anne kedinin aldığı gıda miktarı ve içerdiği besin maddelerinin miktarında artış yapılmalıdır.
Hamilelik döneminde anne kedinin ihtiyacı olan kaloriyi belirlerken kedinin aktivitesi, çevre ısısı ve belirlenmesi mümkünse yavru sayısı göz önünde bulundurulmalıdır. Hareketli bir kedinin alacağı miktar ile daha az hareketli olan bir kedinin alacağı gıda miktarı muhakkak ki aynı olmayacaktır.
Ancak yetişkin kedilerde beden ağırlığı yaklaşık olarak aynı olduğundan daima ortalama bir değer gözetilerek verilecek miktarı ayarlamak veteriner hekimler için daha pratiktir.
Hamile bir kedinin gıdasında, normal bir yetişkinin gıdasında bulunması gereken besin maddeleri bulunmalı ancak bu besin maddelerinin oranı daha yüksek olmalıdır. Özellikle artan kalori ihtiyacı nedeniyle protein, yağ ve karbonhidrat oranları daha yüksek olan gıdalar ile beslemek faydalıdır.
Hamileliğin ikinci dönemi olan 5. haftadan itibaren annenin enerji ve besin maddeleri ihtiyacı hızla artar. Doğuma kadar da sürekli bir artış olur. Doğumu takiben laktasyon evresinde de bu ihtiyaç oranı yüksektir. Özellikle süt yapısal olarak yüksek oranda protein içerdiğinden annenin süt üretimi için harcaması gereken protein miktarı da daha fazladır. Bu miktar yavru sayısına bağlı olarak artış gösterir.
Hamilelik süresince annenin gerekli miktarlarda besin almasına özen göstermeli ve aşırı kilo artışı önlenmelidir. Aşırı kilo artışları özellikle doğum sırasında yaşanabilecek pek çok sorunun nedenini oluşturmaktadır. Kalsiyum fötus’un gelişiminde olduğu kadar laktasyon (süt emzirme) döneminde de önem taşıyan bir mineraldir. Kalsiyum oranında düşüklük nedeniyle deformasyonlar olabileceğinden gıdasında yeterli ve dengeli bir kalsiyum oranı sağlanmalıdır. Hamileliğe uygun profesyonel hazır bir mamanın kullanımı sırasında ekstra kalsiyum ve vitamin kullanımı doktor nezaretinde yapılmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer noktada süt veren kedilerin vücutlarındaki taurin açığının kapatılmasıdır. Çünkü laktasyondaki kedilerde taurin özellikle sütle atıldığı için ve kediler taurin sentezi yapamadıklarından ev yemeği ile beslenen kedilerde ciddi eksiklikler oluşur.
Hamile bir kedinin beslenmesinde dikkat etmeniz gereken konuları şöyle sıralayabiliriz.
Öncelikle düzenli ve dengeli bir beslenme önemlidir.
Yemeğinin miktarını ve mümkünse öğün sayısını artırarak vermek,
Protein oranı yüksek, yağ oranı dengeli gıdaları tercih etmek,
Temiz ve yeterli suyu sürekli bulundurmak,
Ev yemeği ile beslenen kedilerde taurin ve araşidonik asit gibi esansiyel besin maddelerinin takviyesini yapmak (veteriner hekiminizin önerisi ile),
Hazır mama firmalarının portföyünde hamile kediler için ayrı bir mama çeşidi yoktur. Ancak “kitten” mamalar olarak tanımlanan yavru kedi mamaları hamile ve süt veren kedi beslenmesinde rahatlıkla kullanılmaktadır.
Hamile kedi beslenmesinde hazır kuru mama olarak yavru mamaları tercih edilmesinin nedeni besin maddeleri oranlarının daha yüksek olmasıdır. Ayrıca anne sütü ile alınan bu tür besinlere yavruların sindirim sisteminin adaptasyonu daha kolay olacaktır.
Yaşlı Kedilerde Beslenme
Kedilerde yetişkinlikten yaşlılığa geçiş sınırı, köpeklere kıyasla daha geç dönemlerde başlar ve ortalama 10-12 yaş civarıdır.
Bu dönemde kedinize bir yavrunun bakımı kadar özenli bir bakım sağlamalısınız. Yavru döneminde vücut gelişiminin sağlanması ne kadar önemli ise, yaşlılık dönemlerinde de vücut sistemlerinin korunması o kadar önemlidir.
Kedinizde yaşlanma ile oluşabilecek fizyolojik farklılıkları bilmeniz bu konularda gerekli önlemleri alarak onun yaşam sürecinin uzun ve sağlıklı olmasına olanak sağlayacaktır. Yaşlanan kedinin gereksinimleri yaşına bağlı olarak değişecektir. Artık daha farklı bir beslenme şekline geçilmeli artan ve azalan ihtiyaçları gözetilmelidir.
Yaşlı bir kediniz varsa düzenli diş kontrollerini ihmal etmemelisiniz. Zamanla azalan diş sayısı daha yumuşak gıdalara geçişi zorunlu kılacaktır. Unutulmamalıdır ki beslenme ağız ile başlar. Hücresel yaşlanmalar deri ve tüy yapısındaki değişimlerle kolayca gözlemlenebilir. Deri elastikiyetini kaybeder ve tüyler matlaşarak cansızlaşır. Bu nedenle hücre yaşlanmalarını geciktirmek amacı ile C, E vitamini ve Taurin ilaveleri faydalı olacaktır. Özellikle C vitamini iştah artırıcı ve üriner asitleştirici etkisi olduğundan yaşlılık döneminde kullanımı faydalı olacaktır.
Yaşlı kedilerde böbrek problemleri genç kedilere oranla daha fazla görülür. Ayrıca kalsiyum oksalat ve struvit taşlarına karşı aşırı duyarlılık daha fazla olacağından gıdasındaki fosfor miktarına dikkat edilmeli ve fosfor oranı daha düşük gıdalarla beslemelidir.
Yaşlanma ile birlikte hareketliliği azalan kedinizin yediği miktara dikkat ederek aşırı kilo almasını önlemeniz, eklem hastalıkları, kalp ve damar sistemi hastalıkları gibi pek çok metabolik hastalığın önlenmesi açısından önemlidir.
Yaşlanmanın doğal sonucu olarak görülen metabolik değişimler zamanla immun sistem üzerinde de etkin olacaktır. Hastalıklara karşı vücudun direnci azalabileceği gibi ilaçların da vücut tarafından değerlendirilebilme oranı düşecektir. Bu durumda hastalıklara karşı duyarlılık ve geç iyileşme gibi sorunları beraberinde getirecektir. Yaşlı kedilerin dengeli bir şekilde beslenmesi gerekli olan temel gıdaların alınması vücut direncini ve yaşam kalitesini artıracaktır.
Yaşlanma ile birlikte solunum sistemi de etkilenir. Soluk alışlar sıklaşır ve bu durum özellikle böbrek yetmezliği olan yaşlı kedilerde özelliklede sıcak havalarda dehidrasyona neden olabilir. Bu nedenle kedinizin önünde bol ve temiz su kabını sürekli bulundurmanız faydalı olacaktır.
Böbrek fonksiyonlarının azalmasına bağlı olarak protein oranı düşük gıdaları tercih ederek filtrasyon oranı yavaşlamış olan böbreklerin yükünü azaltmak gerekmektedir. Bu nedenle kolay sindirilebilir protein içeren gıdalar tercih edilmelidir. Yağlar enerji kaynağı olması ve yağda eriyebilen vitaminlerin kolay alınmasını sağlaması yönünden gıdalarında yeterli düzeyde bulunmalıdır. Karbonhidrat oranının yüksek olması yaşlı kedilerde şişmanlık ve şeker hastalığını artırıcı etki yapabileceğinden gereğinden fazla karbonhidrat gıdalarda bulunmamalıdır.
Yaşlılıkla birlikte bağırsak hareketlerinin de yavaşlaması konstipasyonlara ve diğer sindirim sistemi problemlerine neden olabilir. Bu nedenle lif oranı daha yüksek olan gıdalara ağırlık verilmelidir. Yaşlılıkla beraber kedinizde çevresel değişimlere adaptasyon yeteneğinde azalma, kemik yapısında dejenerasyonlar, görme ve işitme kaybı gibi pek çok fonksiyonel bozukluklar gelişebilir. Dengeli ve düzenli bir beslenme ile, yaşlılığın doğal sonucu olarak gelişen bir çok bozukluğu önlemek ve geciktirmek mümkün olabilir.